Kur’ân -ı Kerim’in hemen başında, Bakara suresinde müminler için şöyle buyurulur:
“ Onlar ki, kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızâsı için) harcarlar ” (Bakara, ayet 3)
Allah (c.c.) rızâsı için bol sadaka vermek (tabii, öncelikle farz olan zekatı vermek lâzımdır), başa gelebilecek çeşitli musibetleri önler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
“Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin, mallarınızı zekatla koruyun. Çünkü bu, size gelebilecek kötülükleri ve hastalıkları önler“ (Râmuz’ul Ehâdis, 3536)
Hadis-i şerif’i doğru anlamak lâzımdır. Elbetteki doktora da gidilecek, ilaç da kullanılacaktır. Ancak, unutulmamalıdır ki şifâyı veren Hakk Teâlâ hazretleridir. Bu bakımdan – ihtiyaç sahiplerine sadaka vermek gibi – Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını celbedecek sâlih ameller yapılırsa, O’da sizin hastanıza şifâsını bir an önce lütfeder, verir demektir. Keza, zekatı verilmeyen paraya mukabil çok daha fazlasının lüzumsuz yerlere veya bir musibetin giderilmesi için harcanmak zorunda kalındığı, hadis-i şeriflerle ve tecrübe ile sâbittir.
Sadaka, cehennem ateşi ile veren arasında bir perdedir. Sadaka, insanın başına gelebilecek birçok belâ ve musibetlerden de onu muhafaza eder. Bu konudaki bazı hadis-i şerifler şöyledir:
“Sadaka vermede acele edin. Çünkü belâ sadakanın önüne geçemez.” (C. Sağir, 3122)
Bu hadis-i şerifi bilen ecdadımız, o gün gelebilecek belâ ve musibetlerden korunmak için, sabah namazından çıkar çıkmaz daha gün ışımadan hemen sadaka verebilecek bir fakir aramaya başlarlardı. Yine buyuruldu ki:
“Az sadaka çok belâyı def eder ve sadaka ömür uzatır“ (Heysemi, Mecmaüz Zevaid)
Yani, insanın başına gelebilecek birçok musibet, verilecek az bir sadaka ile önlenebilir demektir (başa gelenler de hafif geçer, tecrübe ile sâbittir). Ekli video bunun çarpıcı bir örneğidir. Yoldan karşıya geçmek isteyen bir çocuk ayağı kaydığı için düşmektedir, belki biraz dizi incinmiştir ama bu sayede oradan süratle geçmekte olan bir arabanın altında kalmaktan kurtulur.
(Bkz: https://gumushanedenhaber.com/az-sadaka-cok-belayi-def-eder/ )
Onun için (farz olan zekatımıza ilave olarak), bol sadaka vermeyi ihmal etmeyelim. Üstelik artık ecdadın yaptığı gibi, sokaklarda sadaka verecek kişi aramak zorunda da değiliz! Çok sayıdaki hayır kuruluşunun (ör: Kızılay) internet sitelerinden bir tuş tıklamasıyla bizleri Allah (c.c.) rızâsına ulaştırabilecek bu güzel ameli kolaylıkla yapabiliyoruz. Bu da ayrı bir nimettir.
Yazımızı bir âyet-i kerime ile bitiriyoruz:
“ Şüphesiz ki sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlar için pek değerli bir mükâfat vardır “ (Hadid suresi, ayet 18)